Zimmî Kâfir Ne Demek ?

Akdemir

Global Mod
Global Mod
Zimmî Kâfir Nedir?

Zimmî kâfir, İslam hukukunda, İslam devletinin yönetimi altındaki bir bölgedeki, İslam dinine inanmayan ancak barışçıl bir şekilde yaşayan gayrimüslim halkı tanımlayan bir terimdir. Bu kavram, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nda ve Orta Çağ İslam toplumlarında, savaş halinde olmayan ve İslam toplumunun kurallarına uyan gayrimüslimlere yönelik kullanılmıştır. Zimmî, Arapça kökenli bir kelime olup, "korunan" ya da "güvence altına alınan" anlamına gelir. Bir zimmî, belirli şartlar altında koruma ve güvenlik altına alınan, vergi ödeyen ancak inancını değiştirmeyen bir kişiyi ifade eder.

İslam'da, gayrimüslimlere sağlanan bu güvence, genellikle vergi ödemek şartıyla, barış içinde yaşamalarına olanak verir. Zimmîler, genellikle Hristiyanlar ve Yahudilerden oluşuyordu, çünkü bu dinler, İslam'a yakın kabul edilirdi ve bu nedenle "ehl-i kitap" olarak adlandırıldılar. Bu da, onları belirli haklardan yararlandıran ve İslam toplumuyla belirli bir anlaşmaya varan bir statü kazandırıyordu.

Zimmî Kâfir Kavramı Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Zimmî kâfir terimi, İslam hukukunun erken dönemlerinden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. İslam devletlerinin fetihleri ve yeni bölgeler üzerinde egemenlik kurmasıyla birlikte, gayrimüslim topluluklar bu devletlerin koruması altında yaşamaya başlamışlardır. İslam’ın hoşgörü ilkesi doğrultusunda, fethedilen topraklardaki Hristiyanlar ve Yahudiler, inançlarına saygı gösterilerek ve devletin koruması altında yaşamalarına izin verilmiştir.

Zimmîlerin İslam toplumunda korunmasının temeli, İslam'ın tüm insanlara adalet ve hoşgörü getirme amacına dayalıdır. Bu koruma, İslam devletine vergi ödeyen ve askerlik hizmeti vermeyen, ancak dini inançlarını değiştirmeyen gayrimüslimlere yöneltilen bir tür güvenlik anlaşması olarak kabul edilebilir. Bu durumda zimmîler, İslam toplumunun haklarını ihlal etmeksizin kendi dinlerinde özgürce yaşama hakkına sahip olurlardı.

Zimmîler Hangi Haklara Sahipti?

Zimmîlerin hakları, İslam hukuku çerçevesinde belirli sınırlar dahilindeydi. Onlara sağlanan bazı haklar şunlardı:

1. **Din ve İnanç Hürriyeti:** Zimmîler, inançlarını değiştirmeye zorlanmazlardı. Kendi dinlerini özgürce yaşama haklarına sahiptiler.

2. **Barış ve Güvenlik:** Zimmîler, İslam devleti tarafından koruma altına alınır ve savaşlar veya isyanlar gibi durumlarda onlara zarar verilmezdi.

3. **Mülkiyet Hakkı:** Zimmîler, mülk edinme ve ticaret yapma haklarına sahipti.

4. **Vergi Yükümlülüğü:** Zimmîler, İslam devletine cizye adı verilen bir vergi öderlerdi. Bu vergi, onları koruma altına almak ve toplumda ayrıcalıklı haklar sunmak için alınırdı.

Zimmî Kâfir ve Cizye Vergisi

Zimmîler için en bilinen yükümlülüklerden biri cizye vergisidir. Cizye, İslam devletinde gayrimüslimlerin ödemek zorunda oldukları bir vergi olup, bu vergi karşılığında onlar, İslam toplumunun sunduğu güvenlik ve adalet gibi haklardan yararlanırdı. Cizye vergisi, yalnızca savaşta askerlik yapamayacak durumdaki gayrimüslimler için geçerli olup, genellikle yetişkin erkeklerden alınırdı.

Cizye, bir tür "koruma vergisi" olarak kabul edilebilir. İslam devletinin güvenlik hizmetlerinden yararlanmak için gayrimüslimlerin ödemesi gereken bu vergi, onların toplumsal hayatta belirli haklardan yararlanmalarını sağlardı. Bu vergi, toplumda adaletin sağlanmasına ve devletin işleyişine yardımcı olurdu. Cizye ödemenin, zimmîlerin dinî özgürlüklerini ve diğer haklarını garanti altına alması, onları doğrudan İslam'ın devlet yapısından dışlamıyordu.

Zimmî Kâfir Kimlerdir?

Zimmî kâfir terimi, genellikle İslam devletleri altında yaşayan, ancak İslam dinine inanmayan ve kendi dini inançlarını sürdüren gayrimüslimler için kullanılır. Zimmîlerin çoğu, Hristiyanlar ve Yahudilerden oluşuyordu. İslam'a inanmayan ancak İslam toplumunda barış içinde yaşayan diğer gayrimüslimler de zimmî statüsüne sahip olabilirdi.

Ancak, zimmîlik sadece Hristiyanlar ve Yahudilerle sınırlı değildir. Bazı yorumlara göre, diğer dinlere mensup olanlar da, belirli şartlar altında İ